System.NullReferenceException: Object reference not set to an instance of an object. at Site.OnInit(EventArgs e)

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Türkiye Siyaset Bilimi Dergisi

2023/2 Geçmişten Günümüze Milliyetçilik Tartışmaları: Kimlikler, Krizler ve Aidiyetler

2023/2 Geçmişten Günümüze Milliyetçilik Tartışmaları: Kimlikler, Krizler ve Aidiyetler

Yayın Ekibi / The Editorial Staff

Editör

Doç. Dr. Hülya Toker

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Arş. Gör. Emre Ezin

Editör Yardımcısı

Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Pınar Özmen

Tanıtım ve Sosyal Medya

Arş. Gör. Emre Ezin 

JenerikİçindekilerİçindekilerHakem Kurulu

Makaleler / Articles

131-140

Konformist “Sömürge Aydınları” ya da "Yerli Kolonyal Kahyalar"

Conformist “Colonial Intellectuals” or “Native Colonial Stewards”

Osman Can Ünver

Özet Tam Metin
Özet
Sömürgecilik olgusu, yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren değişim ve dönüşüme uğrasa da yüzyıllar boyunca mazlum halkların ve ülkelerinin zenginliklerinin talan edilmesidir. Sömürgeciler güç kullanmak yoluyla ele geçirdikleri ülkeleri farklı yöntemlerle sömürmüşler, insanları köleleştirip katletmişler, kimliklerine ve kültürlerine yabancılaştırmışlardır. Sömürgeciler bununla da kalmamış, çekip gittiklerinde de arkalarında sömürü düzeninin devamını güvence altına alacak kolonyal kâhyalar ya da sömürge aydınları bırakmışlardır. Seçkinler kendi çıkarlarını sömürgecilerin çıkarları ile özdeşleştirmiş, sömürgecilere ve onların değerlerine öykünmüşlerdir. Ancak bu öykünme ve kullanılma rızası onların hiçbir zaman efendileri ile aynı seviyede değerlendirilmesi sonucunu getirmemektedir. Türkiye, tarihinde hiç sömürge olmamış, yirminci yüzyılın başında gerçekleştirdiği Kurtuluş Savaşı ile mazlum milletlere örnek olmuştur. Bununla birlikte, İkinci Dünya Savaşı ertesinde Batı ile bütünleşme süreciyle sömürge aydını tiplemesine uyan bir politikacı, aydın, akademisyen ve bürokrat tipi ile karşılaşmıştır. Bu seçkinler kendilerinin ve ülkenin çıkarlarının her halde ve şartta Batı penceresinden görülmesi görüşündedir. Türkiye toplumu içinde uzlaşmaz gibi görülen çelişkilere ve gerginliklere yol açan “milliyetçi-ulusalcı-küreselci” ikilemi eski sömürgelerin “sömürge aydınımilliyetçi-ulusalcı” çatışmasını andırmaktadır
Abstract
Although the phenomenon of colonialism has changed its form since the second half of the 20th century, it involves the plundering of the wealth of oppressed peoples and their nations. The colonialists brutally subjugated and massacred the inhabitants of the nations they seized through conquest, robbing them of their identities and cultural practices. The colonisers did not end there; they left behind colonial stewards or colonial intellectuals who made sure the colonial system persisted after they had fled. The elites identified their interests with those of the colonialists and emulated the colonialists and their values. This emulation and permission to be used, however, has never resulted in them being regarded on the same level as their masters. Türkiye has never been a colony and, with its War of Independence at the beginning of the 20th century became an example for persecuted nations. However, throughout the post-World War II process of integration with the West, it confronted a type of politician, intellectual, academic, and bureaucrat that fit the archetype of the colonial intellectual. These elites were, and are still, of the conviction that in all cases and under all circumstances, their interests, and the interests of the country should be viewed through a Western lens. The "nationalist-globalist" dichotomy, which leads to seemingly irreconcilable contradictions and tensions within Turkish society, is reminiscent of the former colonies’ "colonial intellectualnationalist" conflict.
Künye
Anahtar Kelimeler
Post-kolonyalizm, Oryantalizm, Milliyetçilik, Konformizm, Sömürge Aydınları
Keywords
Post-colonialism, Orientalism, Nationalism, Colonial Intellectuals.